Antalya ili İbradı ilçesi sınırları içerisinde bulunan Altınbeşik Mağarası, Ürünlü Mahallesinin 5 km. güneydoğusunda, derin ve sarp Melas Vadisi’nin batı yamacında yer alan Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın 3. büyük yer altı gölüne sahip mağarasıdır. Yöre halkınca Düdensuyu Mağarası adıyla anılan mağara adını üst kısımda yer alan 510 m. rakımlı Altınbeşik Tepesi’nden almıştır. Mağaranın uzunluğu 4.500 m. olup derinliği ise +101 m.’dir. Altınbeşik Mağarası, 1966 yılında Oymapınar Barajı için yapılan tetkik ve araştırmalar sırasında Dr. Temuçin Aygen tarafından bulunmuştur.
Altınbeşik Mağarası; ikinci zaman (Kretase) kalkerleri içinde bulunmaktadır. Çok uzun ve büyük bir yeraltı sisteminin son ucunda yer almaktadır. Kızılova, Gembos ve Söbücealan ovaları ve bu ovaların kenar sınırlarında bulunan düdenlerin suyunu çeken bu büyük sistem, Oruç Düdeni Mağarası altında Altınbeşik Mağarası’nda son bulmaktadır. Altınbeşik Mağarası; Büyük Düden, Oruç Düdeni ve Feyzullahın Düdeni’nden gelen suları Manavgat Nehri’ne boşaltmaktadır.
Mağara ağzından itibaren 125 m. uzunluğunda bir gölle başlamaktadır. Gölün derinliği yer yer 15 m.’ye ulaşmaktadır. Gölün orta kısmında doğal bir kaya bloğundan oluşmuş bir köprü bulunmaktadır. Gölün sonunda 44 m. yüksekliğinde tüm salonu kaplayan bir traverten yer almaktadır. Ardından üç kolla devam eden mağarada; aktif kol; 8 m. yüksekliğinde bir deliğe kadar araştırılmıştır. Mağara fosil kolun dışında tamamen traverten ve yarıklarla kaplı bulunmaktadır. Mağara ancak yaz ve sonbahar aylarında girişe uygundur. Mağarada ilkbahar ve kış mevsimlerinde çok büyük su boşaltımları olmaktadır.
Altınbeşik Mağarası, ilk defa Dr. Temuçin Aygen tarafından 1966 yılında o bölgede Oymapınar Barajı için yapılan tetkik ve araştırmalar sırasında bulunmuştur. İlk inceleme; 1966 yılı Ağustos ayında; üç İngiliz; beş Fransız ve üç Türk’ten oluşan onbir kişilik bir ekip tarafından yapılmıştır. İkinci önemli araştırma; 1967 yılında; ikisi gazeteci; dört Türk ve on Fransız’dan oluşan ondört kişilik bir grup tarafından yapılmış; mağara ağzında bir hafta kamp yapılmış ve 1.600 m. uzunluğundaki mağara sonuna kadar gidilerek incelenmiştir. Mağaranın haritası G.E. Schmitt tarafından 1979 yılında araştırılıp çizilmiştir. Ayrıca; Çekoslovak ve İngiliz grup tarafından 1989 yılında ortaklaşa yapılan mağara araştırmasında da; mağarada birinci ve üçüncü sifona dalınmış ama ümit verici bir sonuç elde edilememiştir.
Altınbeşik Mağarası ve çevresini oluşturan 1.156 hektar alan 1994 yılında T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Milli Park ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Mağaranın yanı sıra içinde yer aldığı Milli Parkın Fauna ve Florası oldukça zengindir. Yaban hayatına dahil; tilki, kurt, domuz ve yaban keçisi türlerinin dışında 69’u Türkiye’ye özgü endemik taksonlar olmak üzere toplam 85 aileye mensup 337 cinse ait 605 çeşit bitki bulunmaktadır. Mağara yaz aylarında ve sonbaharın başlarında ziyarete açıktır. İlkbahar ve kış aylarında mağaranın suyu yükseldiği için ziyarete kapanmaktadır.