Antalya ili Döşemealtı ilçesi sınırları içerisinde bulunan Anydros-Eudokias Antik Kenti, Roma Döneminde MS 1. ve 6. yüzyılları arasında Pisidya-Pamfilya Birliği içinde kurulmuş, Doğu Roma (Bizans) Dönemine kadar iskân edilmiş bir Pamfilya kentidir. Kent sınırları içerisinde günümüzde temeli sağlam kalmış tapınak kalıntısından dolayı yöre halkınca “Alalıtaş” adıyla anılmaktadır. Anydros-Eudokias, MS 313 yılına kadar, İmparator Vespasianus tarafından MS 74’te kurulan “Likya ve Pamfilya” birleşik eyaleti içinde sayılmış, 313’te Likya ile Pamfilya’nın birbirinden ayrılarak bağımsız birer eyalet haline getirilmesiyle Pamfilya eyaleti sınırları içinde kalmıştır. MS 5. yüzyılın ortalarında sivil yönetim organizasyonu bakımından Pamfilya eyaleti statüsü devam etmiş, kent ve çevresi bu eyaletin içinde yer almıştır. Anydros-Eudokias Antik Kenti tarihte ilk kez Spratt ve arkadaşları tarafından ziyaret edilmiştir.
Antalya-Korkuteli Otoyolunun 280 m batısında Evdir Han’ın 770 m güneyinde, günümüzde Hanyolu Caddesi üzerinde bulunan antik yerleşim alanı Düzlerçamı Mahallesi sınırları içerisinde yayılmış durumdadır. 1991 yılında Kanalet Fabrikası batı bitişiğinden açılan yol çalışmaları esnasında yerleşimin nekropol alanına girilmiş satıhta bulunan antik kalıntılar ve lahitler tahrip edilmiştir. Bazı lahitlerin gövde ve kapakları açılan yolun iki yanına dozerle itilmiştir. Mahalle içindeki evlerin duvar örgüsü içinde yerleşimden alanından alınan mimari yapı elemanları kullanılmıştır. Bazı sütun ve kaideleri evlerin bahçesinde durmaktadır. Duvar yapı taşı olarak kullanılan dört satırlık grekçe yazıt parçası yerleşim alanı tarihi hakkında bilgi vermektedir.
Anydros-Eudokias Antik Kenti’nde tespit edilen mimari kalıntı elemanlarından yerleşim alanının MS 1. yüzyıldan MS 6. yüzyıla kadar iskân edildiği anlaşılmıştır. Düzlerçamı Mahallesinde Hanyolu Caddesi üzerinde Roma ve Bizans Dönemlerine ait mimari kalıntılar bulunmaktadır. Bu kalıntılar taştan yapılmış bir yapıya ait duvar, iki-üç yerinde girişi olan taş duvar, iki bölümlü küçük kilise olması muhtemel yapı, küçük dikdörtgen mezar odası, sütunları kırılmış bir mimari yapı, tapınak ve su sarnıcı vb yapılara aittir. Yol üzerinde taştan Likya tipinde yapılmış bir lahitte bulunmaktadır. Anydros-Eudokias Antik Kenti’nin günümüze ulaşan en büyük mimari yapısı MS 2. yüzyılda Roma Döneminde inşa edilmiş, yöre halkı tarafından Alalıtaş olarak adlandırılan tapınak yapısıdır. Alalıtaş Tapınağı, yaklaşık 14.60×8.55 m ölçülerinde ana cephesi merdivenli bir podyum üzerinde yükselen, dört sütunlu bir prostylos tapınak görünümüne sahiptir. Korint düzeninde inşa edilmiş Suriye tipi alınlıklı yapının ilginç bir özelliği vardır. Pronaos’taki, Attik-İyon kaideli ve gövdeleri spiral yivli sütunları taşıyan postament’lerin ana cepheleri Herakles’in “On İki Ödevi”nden; Nemea Arslanı, Keyneia Geyiği ve Erymanthos Yaban Domuzu mücadelelerini temsil eden kabartma betimlerle süslüdür. Yapının plan açısından en yakın benzeri Termessos kent merkezindeki N2 Tapınağı’dır. Myra’daki mezar tapınağı, Patara’daki Marcia ve Akdam mezar tapınakları, Side’deki Batı Mausoleum’u ve Iasos’taki, yanlışlıkla “macellum” olarak nitelendirilen mausoleum da bu yapının yakın benzerleridir. Bir inşa veya ithaf yazıtı taşımadığından fonksiyonu tartışmalı yapının mezar anıtı (heroon), tapınak veya mezar tapınağı olabileceği yönünde üç ayrı görüş mevcuttur.
Kuzey-güney doğrultusunda yaklaşık 800 m doğu-batı doğrultusunda ise yaklaşık 650 m boyutlarındaki, 52 hektar kadar bir alanı kapsayan antik yerleşmenin belkemiğini bugün ortada en küçük bir izi dahi bulunmayan, taş döşemeli bir ana cadde oluşturmaktaydı. Bu caddenin, arkasında dükkânlar, agora önünde ise onur anıtları içeren bir sütunlu cadde olduğu anlaşılmaktadır. Kent içerisindeki kamu yapıları geniş bir alana yayılmıştır. Kentin belli başlı kamu yapıları bu ana caddenin çevresinde sıralandırılmıştır. Sütunlu cadde gibi bu yapılar da köydeki yoğun yapılaşma dolayısıyla tamamen ortadan kalkmıştır. Doğu Roma (Bizans) Dönemine ilişkin yapılar arasında en önemli yapılar Spratt ve ekibi tarafından hazırlanan kent planında görülen fakat günümüze ulaşmayan üç kilisedir. Antalya-Korkuteli Otoyolunun kuzeyinde “B” koduyla işaretli olan düz kanalın kuzeyinde, yerleşmenin Kuzey Mahallesi’nde (?) bulunmakta ve mevki itibarıyla Evdir Hanı’nın güneybatısındadır. Diğeri düz kanalın güneyinde, yerleşmenin merkezinde, kent planında “C” koduyla “Mausoleum” olarak gösterilmiş tapınak planlı yapının (Alalıtaş) kuzeybatısında yer almaktadır. Üçüncü kilise ise Antalya-Korkuteli Otoyolunun güneyinde bulunmakta olup Antik Dönemde büyük bir nekropol olduğu anlaşılan Güney Nekropolü’nün doğu kesiminde inşa edilmiştir. Spratt ve arkadaşlarının, özellikleri hakkında herhangi bir bilgi vermedikleri ve 20. yüzyılın başlarında tanımlanabilir durumda bulunan kiliselerin yerlerini günümüzde saptamak mümkün değildir.
Kent nekropolü eski yol ile Evdir Hanı çevresinde; diğeri ise güneyde, güney yolu ile batıdaki Kuruçay dere/sel yatağı arasında, Uzunkuyu Kahvesi-Karıncalıklıalan mevkii dolaylarında olmak üzere iki nekropolden oluşmaktadır. Günümüzde iki nekropol tarla, bahçe, ağıl ve evlerin altında kalmıştır. Nekropol sahasında traverten molozlarının yığılmasıyla oluşmuş irili ufaklı tepeciklere rastlanmaktadır. Ören yerinde Doğu Roma (Bizans) Dönemine ilişkin özgün mezar örneklerine rastlanmamaktadır. Doğu Roma (Bizans) Döneminde antik nekropoller kullanılmaya devam etmiş, nekropollerdeki egemen mezar türünü Antik Dönem’de olduğu gibi lahitler oluşturmuştur. Anydros-Eudokias Antik Kenti’nde 1989 yılında bulunan lahitlerin birisi aslen antik bir lahit olmakla birlikte, Erken Bizans Dönemi’nde de kullanılmıştır. MS 5. yüzyıla tarihlendirilen, ilk ve son satırlarında haç işaretleri bulunan yazıtından akos adında bir Hristiyanın antik lahdi üzerindeki özgün yazıtı kazıtıp yerine kendi yazıtını hâkkettirmek suretiyle mülkiyetine geçirdiği ve aile mezarı olarak kullandığı anlaşılmıştır. Anydros-Eudokias, Hristiyanlar tarafından sahiplenilerek yeniden kullanılmış lahit mezarlara tanıklık etmesi dolayısıyla önemli ve ilgi çekicidir.
Anydros-Eudokias Antik Kenti’nin en belirgin özelliklerinden biri, tahkimatsız ve oldukça büyük, yaygın bir yerleşme olmasıdır. Kesin olarak gözlemlenen diğer bir özelliği de su kanallarıyla ilgilidir. Roma İmparatorluğu’nun genel bir ekonomik kriz süreci yaşadığı MS 3. yüzyıl Anydros-Eudokias için, sönmeye yüz tutan diğer Anadolu kentlerinin aksine, bir gelişme ve refah dönemi haline gelmiştir. Anydros-Eudokias’ın su verimini arttırmak amacıyla sisteminde bazı iyileştirmeler yaptırdığı su kanalları yerleşmenin ana caddesinin düz kanal boyunca uzanması ve kamu yapılarının bu eksen üzerinde sıralanması kanallara verilen değeri açığa vurmaktadır. Yerleşme dokusunun gelişim sürecinde ana cadde kadar, belki daha da fazla, su kanalları, özellikle düz kanal belirleyici bir rol oynamış, yerleşme planına damgasını vurmuştur. Traverten zeminli arazinin geçirgen yapısı ve iklim özelliklerinden kaynaklanan susuzluk sorunu yerleşmenin adeta simgesi sayılabilecek su kanallarıyla köklü bir şekilde çözümlenmiştir. Ayrıca, kent ve çevresinde yine susuzluğa bir çare olarak meydana getirilmiş kuyulara rastlanmaktadır. Antik Dönemden günümüze ulaşan Uzunkuyu ve Ahırlıkuyu bu tür merdivenli antik kuyuların en güzel örnekleridir. Söz konusu su kanalları bazı değişikliklerle, örneğin çeşitli yerleri betonlanarak bugün dahi Düzlerçamı Mahallesi halkı tarafından kullanılmakta, Kırkgözler Kaynakları’ndan Roma Dönemine ait aynı ana kanalla getirilen su Antik Dönemde ve Bizans Döneminde olduğu gibi günümüzde de bölgeye hayat ve bereket vermeye devam etmektedir.
Anydros-Eudokias, bağımsız bir siyasi birim bir polis değil kırsal-tarımsal bir yerleşme olup kuş uçumu 10 km kadar batısında yer alan Termessos’a bağlı bir peripolion olarak nitelendirilen, özel statüye sahip bir kome olmuştur. MS 3. yüzyılda su kanalları yoluyla Kırkgözler üzerinden gerçekleştirilen sulamalı yoğun tarım yerleşmenin gelişmesinde çok önemli bir rol oynamış, böylece uzunca bir sessizlik döneminden sonra altın çağını yaşayan Anydros-Eudokias, Termessos’a bağlı kome’ler içinden ayrılarak teritoryumdaki en büyük ve en önemli kome (peripolion) haline gelmiştir. Anydros-Eudokias, sulama sistemleri dışında ana kentin iaşesinin önemli bir kısmını karşılayan hububat ambarını oluşturmuştur. Kent, MS 4. yüzyılda ikinci gelişim çağını yaşamıştır. Yörede Hristiyanlığın kök salmaya başlaması da Anydros-Eudokias’ın gelişme sürecini olumlu yönde etkilemiştir. MS 5. yüzyılın başlarında kentleşme sürecini tamamladığı anlaşılan Anydros-Eudokias, çok büyük bir olasılıkla II. Theodosius zamanında, imparatorun karısı Aelia Eudocia veya İmparator Arcadius’un karısı Aelia Eudoxia’nın onuruna “Eudokias” adını alarak Termessos teritoryumu içinde polis (kent) statüsüne kavuşmuştur. Anydros-Eudokias, MS 448-458 yılları arasında Termessos piskoposluğundan ayrılarak ayrı bir piskoposluk haline gelmiştir. Termessos’un MS 3. yüzyılda Roma İmparatorluğu genelinde yaşanan ekonomik krizi atlatabilmesindeki etkenlerden birisi ve en önemlisi, Anydros-Eudokias gibi bir kome’ye sahip olmasıdır. Kentin son gelişim süreci MS 7. yüzyıl olup söz konusu çağda Eudokias’ın MS 6. yüzyıldan itibaren önemini tamamen yitirdiği anlaşılan ana kent Termessos’u temsil eder konuma geldiği görülmektedir.
13. yüzyılda Selçuklu Devleti Döneminde inşa edilen Evdir Han Kervansarayı yapımında kente ait taşların kullanılmasıyla başlayan süreç, 1950’li yıllarda Yukarıkaraman ve Nebiler Mahallesinin birleşmesi Düzlerçamı Mahallesi ve çevresinde yaşanan göçler sebebiyle Anydros-Eudokias Antik Kenti’ne ait kalıntılar zarar görmüş, bölgede başlayan usulsüz yapılaşmalar kente ait kalıntıları derinden etkilemiştir. 2020 yılında kent çevresinde yapılan yol çalışması sırasında ortaya çıkan dikdörtgen planlı yapı temeli, 2022 yılında bir evin yanında boş arazide ortaya çıkan Roma Dönemine (MS 2. yüzyıl) ait podyumlu anıt mezar ve lahitler Antalya Müzesi tarafından yürütülen kurtarma kazıları ile birlikte gün ışığına çıkarılmıştır. Yüzey araştırmaları dışında arkeolojik kazı çalışmaları yapılmayan Anydros-Eudokias Antik Kenti, 1991 yılında I. II. ve III. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
Adres:
Düzlerçamı Mahallesi, Döşemealtı/Antalya
Ziyaret Tarihi:
12.11.2017
Kaynaklar:
Anydros-Eudokias Antik Kenti ile ilgili bilgiler; T.C. Antalya Valiliği tarafından hazırlatılan Antalya Kültür Envanteri kitabı ile Prof. Dr. Ahmet Vedat ÇELGİN tarafından hazırlanan Anydros-Eudokias Suyla Hayat Bulan, İnsan Eliyle Yok Olan Bir Kültür Mirası ve Düşündürdükleri makalesinden alınmıştır.
Fotoğraflar: