Antalya ili Konyaaltı ilçesi sınırları içerisinde bulunan Antik Çiftlik Yerleşimi, Üçoluk-Söğütcuması yolu üzerinde konumlanan Kırtepe mevkiinde, Roma Döneminde MS 2.-4. yüzyıl arasında 2.5 dekarlık alan üzerine kurulmuş dört mekândan oluşan küçük bir çiftlik kompleksidir. 2017 yılında T.C. Antalya Akdeniz Üniversitesi tarafından Üçoluk’ta yürütülen yüzey araştırmaları sırasında tespit edilen yerleşim Doç. Dr. Nihal Tüner Önen ve ekibi tarafından incelenerek “Kırtepe Antik Çiftlik” adıyla Bilim Dünyasına kazandırılmıştır.
2.5 dekarlık alana kurulmuş olan Kırtepe Antik Çiftlik yerleşiminde dört adet konut kısmen asimetrik olup dördül plana sahiptir. Söz konusu basit konutların yapımında kaba işli, kısmen polygonal hatlar arz eden niteliksiz molozlar kullanılmıştır. Kalınlığı 0.70 m. olan bu duvarlarda herhangi bir bağlayıcı kullanılmamıştır. Bu nedenle mevcut röleve içerisinde bulunan yapı duvarları büyük oranda tahrip olmuştur. Mekânların kapı geçişleri doğu cephelerde tasarlanmıştır. Yerleşimin kuzeybatısında bulunan dikdörtgen formlu, yapıya bitişik nizamda tasarlanmış bir işlik bulunmaktadır. İşlik üzerinde ana kayaya oyulan bir ahşap gediği bölgede fazlaca rastlanan sıvı ürün üretim işliklerinden birinin var olduğuna işaret etmektedir. Alanın genel mimari yayılım hacmi, üretim alanları ve yerleşimle sıkı ilişki içerisinde bulunan mezarlık unsurları yerleşke içerisinde sosyal ve ekonomik anlamda uzun süreli bir yaşamın ve zirai faaliyetlerin olduğuna dikkat çekmektedir.
Kırtepe Antik Çiflik yerleşiminin batısında frizlere sahip iki podyumlu üçgen çatılı bir lahit teknesi bulunmaktadır. Kırtepe mevkiinde bulunan lahit mezar; in-situ podyum ve tekne ile yerinden kaydırılmış kapaktan oluşmaktadır. Kireçtaşından yapılmış olan lahdin podyumu blok taşlarla örülmüş olup çok basamaklıdır. Blokların bir kısmı alandaki taş ve toprak dolgusu altında bir kısmı da dağılmış ve tahrip olmuştur. Tekne podyum üzerinde in-situ konumundadır. 1/3 oranında kırık olan lahdin ön yüz sol tarafı hakkında veri alınamamıştır. Doğu-batı doğrultulu yerleştirilen teknenin eni; 1.18 m. boyu; 2.40 m. olup yüksekliği ise 1.40 m.’dir. Tekne içinde yer alan doğu yönde gömünün başının yerleştirildiği yastık bölümü 0.38 m. uzunluğunda hafifçe yüksek bırakılmıştır. Tekne üzerinden kaydırılmış olan lahdin kapağı mezarın 2 m. uzağında yerde ters durmaktadır. Kırma çatı formunda ve köşe akroterli olan kapak 2.58 m. uzunluğunda olup diğer ölçüleri bilinmemektedir. Lahit ve yerleşimin genel görünümünde ciddi bir tahribat bulunmaktadır. Mezarda bulunan frizi süsleyen savaş sahnesi ve asker figürleri mezar sahibinin savaşlarda görev yapmış bir asker olması ya da eğer ordu ve savaşla ilgisi olmayan bir vatandaş ise bu sahneleri betimleterek kendini yüceltmek istediği, bölgede M.S. 2. ve 4. yüzyıl arasında yaşanan eşkıya faaliyetleri ve bunlara karşı alınan önlemler bilindiğinden mezar sahibi kişinin de böyle bir görev içinde bulunmuş olabileceği tahmin edilmektedir.
Lahit teknesi ve detayları:
Lahit teknesinin iki dar yüzü ve ön uzun yüzü bezenmiş arka yüz yalnızca traşlanarak bırakılmıştır. Ön yüzdeki ana sahne sağ kenardan ve üstten, üzüm salkımı ve asma yaprağı taşıyan sarmal dal ile çevrilidir. Teknenin sağ alt köşesindeki amphoraya benzer bir kap içinden çıkarak yükselen tek asma dalı kıvrılarak yükselir ve üst frize bağlanır. Teknenin ortasına kadar tam olarak tabulayı da ortalayan hizaya kadar devam eden asma dalı bu noktaya yerleştirilmiş küçük bir amphoranın içine girer. Aynı amphora içinden çıkan başka bir dal bu noktadan itibaren sarmal motifi devam ettirir. Teknedeki kırık nedeniyle ikinci dal kısa bir mesafede izlenebilmektedir. Ancak bu kompozisyondan yola çıkarak teknenin sol alt köşesinden de bir dalın bu noktaya uzandığı açıkça söylenebilir. Böylelikle teknenin iki köşesinden çıkarak yükselen asma dalları üst frize bağlanmış ve tam orta noktada bir amphora içinde buluşmuşlardır.
Ana sahneyi çevreleyen bezekli frizi tamamlayan alt frizin alanı diğerlerinden daha yüksek tutulmuştur. Burada insan ve hayvan figürlerinin tasvir edildiği görülür. Soldan sağa doğru devam edildiğinde hayvan betimlemeleri ile başlayan kompozisyonun asker tasvirleri ve savaş sahneleri ile devam ettiği görülmektedir. Bu dizilime göre; en solda bir geyik, arkasında onu kovalayan ve yakalamak üzere olan bir köpek ve olasılıkla bir leopar tasvir edilmiştir. Geyik onu kovalayan hayvanlardan kaçmaktayken görülür. Uzun boynuzları arkaya doğru uzanmaktadır. Geyikle aynı hizada ve hemen arkasında olasılıkla bir köpek onu kuyruğundan tutmak üzereyken betimlenmiştir. Köpeğin yanında vücut yapısından anlaşıldığı üzere lepoar olması muhtemel yırtıcı bir hayvan yer alır. Bu yırtıcı tür arka ayaklarını katlayarak çökmüş, kafası öne doğru uzanmış ve uçlara doğru kalınlaşan kuyruğunu arkaya doğru dümdüz açmış olarak görülür. Bu tasvir, hayvanın avına doğru hamle yapmak üzere kendini hazırlamış olduğu anı yansıtmaktadır. Kabartmalar zeminden çok ayrılmayan çizgisel hatlara sahip olduğu için sahneye arkaya doğru derinlik olgusu verilememiş aslında yan yana duran köpek ve leopar üst üste resmedilmiştir.
Sahnenin devamında tam tabulanın altına denk gelen noktada ardı ardına duran kalkanlı ve mızraklı iki atlı asker yer almaktadır. Askerler sol ellerinde mızrak, sağ ellerinde kalkan taşımaktadır. Mızraklar havaya ve ileri doğru hareketle saldırı anını ifade etmekte kalkanlar atların gövde hizasında tutulmaktadır. Hemen önlerinde antithetik duran iki asker figürü yer alır. Soldan sağa doğru devam edildiğinde ilk asker sağ kolunu geriye doğru atmış dirseğini bükerek elindeki mızrağını bel hizasında çapraz tutmakta, vücudunun arkasında kaldığı için yarım daire şeklinde görülen kalkanını sol elinde üst gövde hizasında taşırken görülür. Karşısında duran asker miğferlidir ve o da sağ elinde çapraz duran mızrak; sol elinde üzeri motifli bir kalkan taşımaktadır. Bu iki figürün arasında yerde duran bir ya da iki figür daha yer alır. Taşın yüzeyindeki tahribat nedeniyle tanımlanamayan bu figürler mücadele sırasında yere düşmüş ölü ya da yaralı kişiler olmalıdır. Sahnenin devamında miğferli askerin hemen arkasında bir atlı asker daha yer alır. Atın yönü önceki atlı askerlerle aynı yöndedir ancak asker üst gövdesini ve başını tamamen arkaya çevirmiş sağ elinde taşıdığı çift yönlü baltayı havaya kaldırmış düşmanlarına korku salarken betimlenmektedir.
Onun hemen yanında yönünü savaş sahnesine doğru çevirmiş ayakta duran bir başka figür elinde ağız hizasında havaya kaldırmış olduğu, uca doğru genişleyen konik formda bir müzik enstrümanı çaldığı an içinde tasvir edilmektedir. Figür, sırtından diz kapaklarının altına kadar dökülen pelerin benzeri bir giysi giymektedir. Savaş alanında ordunun disiplinini sağlayacak komutları lejyona iletmekle görevli tubicenler görev yapmaktaydı. Buradaki sahne üzerinde tasvir edilen kişi söz konusu savaş düzeni içinde görevini yerine getiren tuba çalan bir tubicen olarak nitelendirilebilir. Zira içinde bulunduğu kompozisyon ve elindeki müzik aletinin formu ve onu savaş sahnesi içinde çalarken betimlenmiş olması bu savı destekler nitelikte bir görsel ortaya koymaktadır. Alt friz, tasvir edilen bu figür ile son bulmaktadır.
Teknenin ön uzun yüzündeki ana sahnenin merkezinde dikdörtgen bir tabula ve onu çevreleyen tek girland yer almaktadır. Yapraklardan oluşan girlandın ortasında dört yapraklı bir çiçek motifi yer alır ve yaprakların arasından geçen taenialar girlandı sarmaktadır. Uçlara doğru incelen girland taenialarla çivilere asılmış, sarkan taenia uçları girland arkasından geçerek dışa doğru kıvrılmıştır. Tabula ansatanın sağında kalkan ve mızrak içinde erkek figürü yer almaktadır. Figürün genel vücut hatları belirgin ancak yüz ve giysi detayları tahribat nedeniyle belirsizdir. Bu mezara ilişkin bahsi geçen tüm kabartmalar haricinde, çıplak gözle görmenin neredeyse imkansız olduğu oldukça yüzeysel hatlarla tekne yüzeyine işlenmiş başka figürler de bulunmaktadır. Bu figürler tam tabulanın üst silme çizgisi üzerinde yan yana bulunan tasvirlerdir. İçlerinden bir tanesi bu diziden biraz ayrı kalkanın sol kenarı üzerinde yer almaktadır. Çizgisel hatlarla belirtilmiş olan figür kollarını iki yanda havaya doğru kaldırmış olasılıkla bir erkek ait tasviridir. Üst gövdesi bele doğru daralan bir yapıda olan figürün gerek duruşu gerekse vücut hatları, vazo resim sanatı üzerinde tasvir edilen ekphora sahnelerinin içinde ağıt yakan insanların duruşuna benzer bir izlenim vermektedir. Ekphora sahnelerindeki kişiler elleri başlarının üzerinde birleştirmiş olarak tasvir edilmiştir. Bu nedenle lahit üzerinde betimlenen tasvir ile birebir örtüşen bir betimden söz edilemese de figürün vücut hatları ve kollarının duruşu ilk izlenimde ölü kültü ritüellerinde gördüğümüz figürleri anımsatmaktadır.Buradaki tasvir de yine ölü kültü ile ilişkili bir feryat anı veya sesleniş halindeyken tasvir edilmiş olabilir.
Tabulanın üst çizgisinde ardı ardına bulunan figürler ise çok silik figürler olmasına rağmen izlenebilen genel hatları ile şu şekilde özetlenebilir; soldan sağa doğru gelindiğinde ilk figür, mızrak olabilecek uzun bir objeyi bel hizasında tutan bir bacağı gergin öne doğru atılmış diğer bacak dizden kırılmış bir hareket halinde olan erkek figürü, hemen önünde bir başka ayakta duran insan figürü, onun yanında atı ile çok yakın tasvir edilen bir kolunu dirsekten kırarak havaya kaldırmış diğer elinde kalkan tutan figür ve hemen yanında yüzü sahibine dönük at figürü ve son olarak bileklerine kadar uzanan bir elbise içinde, saç ya da giysi örtüsünün hatları başın etrafını çevreleyen bir kadın figürü yer almaktadır. Teknenin her iki dar yüzünde de kalkan ve içinden geçen mızrak kabartması yer alır.
Adres:
Üçoluk, Konyaaltı/Antalya
Koordinatlar:
36.70978, 30.40773
Ziyaret Tarihi:
18 Haziran 2022
Konum Hakkında:
Bu paylaşımda tanıtımı yapılan; ilgili Kültür Varlığı ve Tarihi Eserin yerinde korunması, tahrip ve zarar görmemesi adına gerçek koordinat bilgisi paylaşılmamıştır.
Kaynaklar:
Kırtepe Antik Çiftlik Yerleşimi ile ilgili bilgiler Doç. Dr. Nihal Tüner Önen ve Prof. Dr. Murat Arslan tarafından hazırlanan Phaselis Antik Kenti’nde 2018 Yılında Gerçekleştirilen Yüzey Araştırmaları ve Kazı Çalışmaları isimli makalesinden alınmıştır.
Fotoğraflar:
Üçoluk Mahallesini diğer yerleşimlere bağlayan ana yol.
Kırtepe yerleşimi.
Kırtepe Antik Çiftlik yakınlarında bulunan lahit teknesi.
Kırtepe Antik Çiftlik genel planı. (Betül Gürel – Mehmet Şimşek)
Çiftlik yerleşimine ait mekânlar.
Çiftlik yerleşiminde mekânların arasından geçen yolun kenarında üzerinde Haç (?) işareti bulunan bir taş.
Yerleşimde az sayıda bulunan Roma Dönemi kiremitleri.