Antalya ili Kemer ilçesi sınırları içerisinde bulunan Yanartaş (Chimera), doğu Likya coğrafyasında Olimpos Beydağları Milli Parkı sınırlarında Çıralı Körfezinin kuzeybatısında denizden 180 m. yükseklikte bin yıllardır kayaların arasından gece gündüz durmaksızın alevlerin yükseldiği, Likya’nın ve Olympos’un sönmeyen ateşi, arazideki kaya çatlaklarından sızan kuru ve kokusuz doğal gazdır. Yanartaş aynı zamanda Yunan mitolojisine de konu olmuştur.
Yanartaş’ta ortaya çıkan Doğal Gaz bileşiminin çoğunda metan kısmende etan azot ve karbondioksit bulunmaktadır. Gazın bileşimi; metan (%82,96), etan (%14,5), azot (%1,5) ve karbondioksitten (%1) oluşmaktadır. Taşlardan dışarıya çıkan gaz oksijenle temas edince alev alıp yanmaktadır.
Demirciler ve Ateş tanrısı Hephaistos’un kült merkezi olarak kullanılmış Yanartaş (Chimeira) da kalıntılar arasında yerden yükselen ateşin yakınlarında Hephaistos Tapınağı’nın izlerine rastlanmıştır. Yazıtlar, sunaklar, heykel kaideleri ve tapınağa ait mimari elemanlar antik kaynaklarda geçen Hephaistos kültüne ilişkin bilgileri doğrular. Tapınak Hıristiyanlığın yayılması sonrasında bazilika planlı bir kiliseye dönüştürülmüştür. Alanda Roma İmparatorluk Çağına ait çeşme yapısıyla Bizans Dönemine işaret eden farklı kalıntılar mevcuttur. Olympos’ta öncelikli tanrılardan sayılmayan Hephaistos’un Olympos Antik Kentinde ileri düzeyde saygı görmesi Yanartaş’ın kentle iç içe geçmesinden kaynaklanır.
Olympos’ta kimi mezar yazıtlarında; “mezarlık alanında yapılacak tahribat ve zarara ait ceza ödemelerinin Hephaistos Tapınağı’nın kasasına yapılacağı” ibaresinin bulunması Hephaistos kültünün gördüğü değeri kanıtlamaktadır. Yanartaş (Chimera)’ın adı büyük Osmanlı denizcisi Pîrî Reis’in 1521 yılında çıkartmış olduğu Kitâb-ı Bahriye’de geçmiştir. Pîrî Reis kitabında; Gelidonya (Şilidon) burnundan önce Musa Dağı’nın göründüğünü dağ üzerinde Yanartaş işaretinin göründüğünü anlatmıştır.
Yanartaş (Chimera)’nın Mitolojisi:
Ephyra Kralı Glaukos’un oğlu Hipponoes bir av partisinde kardeşi Belleros’u öldürür ve “Belleros’u Yiyen” anlamına gelen Bellerophontes adını alır. Ephyra’dan sürülen Bellerophontes, Argos kralına sığınır. Kendisine sığınan bu genci öldürmeyi kendine yakıştıramayan Argos Kralı onu Likya Kralın’a gönderir.
Likya Kralı acınacak haldeki bu genci öldürmek istemez ve onu Olympos dağında yaşayan arslan başlı, keçi gövdeli, yılan kuyruklu ve ağızdan alevler saçan canavar Chimera ile dövüşmeye gönderir. Bellerophontes, Pegasus adlı kanatlı atına binerek Chimera ile dövüşmeye gider. Chimera saldırdığında Pegasus havalanır ve Bellerophontes yere inerken mızrağı ile canavarı yerin yedi kat dibine gömer. Fakat Chimera yerin 7 kat altından alevler saçmaya devam eder. Bu nedenle Yanartaş’tan çıkan alevlerin çıkma sebebi olarak Chimera gösterilir.
Kazanmış olduğu başarılardan sonra kendisini mağrur hisseden Bellerophontes, tanrılarla yaşamak için Pegasus’una atlayıp Olympos’a doğru uçarken bu duruma çok sinirlenen Zeus, Bellerophontes’e haddini bildirmek için bir at sineği yollar ve at sineği Pegasus’u ısırır. Sineğin atı ısırması sonucunda silkelenen Pegasus’un üzerinden metrelerce yere düşen Bellerophontes yarı tanrı olduğu için ölmez fakat sakat kalır. Hayatının geri kalanını sakat bir insan olarak geçirir.
Bellerophontes’in zaferini kutlamak amacıyla Olympos’da bir yarış düzenlenir. Atletler Chimera Kutsal Ateşiyle meşalelerini tutuşturarak Olympos kentine koşarlar. Böylece, daha sonraları değişik spor dallarının eklendiği ve birkaç gün süren Olimpiyat Oyunları’nın Anadolu’daki ilk örneği gerçekleşmiş olur. Günümüzde yakılan “Olimpiyat Meşalesi” Chimera’nın sönmeyen ateşinin sembolik bir ifadesidir.
Adres:
Çıralı, Kemer/Antalya
Koordinatlar:
36.43138, 30.45599
Fotoğraflar: